6 Mart 2014 Perşembe

Gayr-i Münteşirleri İsteyenlere

Aziz sıddık kardeşlerimiz ve Hz. Üstad Bediüzzaman Said Nursi (R.A)’ın Kur’andan aldığı meslek-i nuriyesinde azami ihlas, azami sadakat, azami fedakarlık, tesanüd, metanet ve takva esaslarını kendilerine rehber edinerek , ahir zaman fitnelerine karşı mücadele eden ve Nur’un mesleğini bid’alardan muhafazayı kendilerine şi’ar edinen Genç SAİD ‘ler


بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ


وَ بِهِ نَسْتَعِينُ


اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ


Aziz sıddık kardeşlerimiz ve Hz. Üstad Bediüzzaman Said Nursi (R.A)’ın Kur’andan aldığı meslek-i nuriyesinde azami ihlas, azami sadakat, azami fedakarlık, tesanüd, metanet ve takva esaslarını kendilerine rehber edinerek , ahir zaman fitnelerine karşı mücadele eden ve Nur’un mesleğini bid’alardan muhafazayı kendilerine şi’ar edinen Genç SAİD ‘ler


 


Her asır başında hadîsçe geleceği tebşir edilen dinin yüksek hâdimleri olan asrın imamlarının sırları büyüktür. Hassaten son iki asrın müceddidi ve müçtehidi ve varis-i Nebevisi olan Bediüzzaman Hz’leri bazı nurlu sırlarıhas talebelerine emaneten bırakmıştır.


Evet, Risale-i Nur’un dairesinde muhtelif tabakaların olduğu Kastamonu Lahikasında şöyle ifade edilmiştir:


Risale-i Nur bir daire değil, mütedâhil daireler gibi tabakatı var. Erkânlar ve sahibler ve haslar ve naşirler ve talebeler ve tarafdarlar gibi tabakatı var… Kastamonu Lahikası 248 p son


Hasların hususiyetleri ise şöyle izah edilmektedir.


Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsi ve o şahs-ı manevîyi temsil eden has şakirdlerinin şahs-ı manevîsi “Ferîd” makamına mazhar oldukları için… Kastamonu Lahikası 196 p son


Bundan sonra her mes’elemizde emir, Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsini temsil eden has şakirdlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir re’yim var. Emirdağ Lahikası I 223 p2


…benim vazifem bitmek üzeredir. Risale-i Nur, hususan mecmuaları, herbir nüshası, Said’e karşı hüsn-ü zannınızın fevkinde onun vazifesini görebilir ve görüyor; ve Nur şakirdlerinin haslardan herbir fedakârı,o Said’in vazifesini mükemmel görebilir. İnşâallah ileride tam görecekler. Bir Said içinizde noksan olmakla, yüzer manevî Said olan mecmualar ve binler maddî Said’ler, içinizde hâlis ve mükemmel o vazifeyi görebilirler ve görüyorlarE.L.I 180 p1


Size hayatımda vefattan sonra elinize geçecek manevî malımı ve hukukumu size vermeğe ve


مُوتُوا قَبْلَ اَنْ تَمُوتُواsırrına binaen, ölümden evvel sizi bilfiil vâris yapmağa dair bir Nur şakirdi sordu ki: “Hikmet nedir? Sizi daha çok zaman aramızda görmek istiyoruz. İnşâallah öyle kalacaksınız.”


Ben de dedim ki: Eğer vefattan sonra bu hakikî ve hakikatlı vârislerin eline bu malım geçse, dünya malı gibi bir derece taksim olur; derecesine göre herbirisi maldan bir kısmına hakikî mâlik olur, umumuna mâlik olamaz. Fakat ölümden evvel vârislere verilse; emval-i uhrevî gibi herbirisi umum o mala, o nur lâmbasına derecesine göre mâlik sayılır; herbirisi küçük birer Said olur; bir nöbetçi yerine, binler nöbetçiler olur. Said’in irsiyette yalnız binden bir hisse sahibi bir Nurcu olmaz, belki tam bir genç Said olur. Meselâ o emval, emval-i Nuriye, faraza bir hazine kadar olsa, binler Nurculara tevziatta, taksimatta yirmişer, yüzer altun düşebilir; fakat vefat etmeden onları onlara vermek, bir sırr-ı azîme binaen, herbirine istidadına göre, haslara bir milyon birden düşebilir. Bu sırrın bir sırrı var, şimdi izah edemem.


Yine o şakird dedi ki: “Herbir has şakirdin, senin gibi hayatını ve bütün rahatını feda edebilir mi ki, o koca malı bütün birden alsın?” Ben de dedim ki: İnşâallah tesanüdün sırr-ı azîmi ile -ki, üç elifi tesanüdle yüz onbir kuvvetinde gösterdiği gibi- has şakirdlerin mabeynindeki tesanüd-ü hakikînin verdiği kuvvet, benim gibi bir bîçarenin sizce fevkalâde zannedilen fedakârlığından geri kalmayacaktır inşâallah. E.L.I 216 p1


…Gerçi has kardeşlerim herbirisi mükemmel bir Said hükmünde Nur’a sahibdirler... E.L.II 109 p1


Evet yukarıda az da olsa yapılan nekillerden anlaşılacağı üzere Nur’un has olan müdakkik ve muhakkik talebeleri her biri birer Genç Said hükmünde davayı Kur’aniyeye sahip çıktıklarından zamanımızda dahi bu sıfatlara haiz olan kardaşlarımızagayrı münteşir Risaleler ve Mektubları hizmet birliği veESASAT-I NURİYYE dairesinde bizimle ittifak edip ve tesanüde girecek olan kardeşlerimize leffen gönderilecektir.


NAŞİRLER


 


ص



Gayr-i Münteşirleri İsteyenlere

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder